28 Eylül 2018 Cuma

167: kalbim.

Kalbimin ufalanmış kısımlarını kim öpecek peki? Ruhumun yorgun yanlarına kim kahve demleyecek? Kim tutup beni kollarımdan göğsünün en içine sokacak sıkı sıkı? Haklısın, bu bir kore dizisi değil. 

Elmayı seviyorsak çekirdeklerini yutmamız gerektiği öğretilmişti. 
Çocukken kimse bize karpuzun çekirdeklerini ayıklamadı diyeydi. 

Her türkiyeye gelişim kalbimde iki ton çimento yükü demek. “Sen miydin gitmek isteyen, al sana istediğin imtihan?” 
 Komik. 

Yoruldum. 

Böyle anlarda kendimi korumaya almaya alışık düzenim, öremediği duvarlara tosluyor işte. Ne acı. Bu hayatta artık tek tabanca olamamak ne acı. 


Peki şimdi kim toplayacak yere düşen parçalarımı?